18 Temmuz 2007 Çarşamba

İNAT



yaşam ki,hayal kırıklıklarının bitmemiş bulmacası

yukarıdan aşağı tam beş,sağdan sola üç
Oysa tüm beklediğimiz beyaz kağıda ilk sözcük
Kupkuru toprağa düşen yek damla misali
Yağarken gürültüyle eksilmez mi her bulut?
O ki yıldırım,
Kamaşır ya göz ,kapanmaz tüm hiddetine inat,umarsız
Ve seyrederken gökyüzünü
her dilekte içimizden bir yıldız kayar
Ardında mora çalan melankolik bir kuyruk
Ne vakit bir kadının gözünden baktıysak geleceğe
kapandı güneş ilk sokakta
yanlı bir yol tarifi elinde
al karanlığını, mora razıyım.
Ah bir de yetse yetinmek
Mıhlı olmasa o pırıltı ciğerlerimizin dibine
Gel gör ki yer altında ışık saçar her maden
hep güneşe baktık biz saf saf
bu yüzden mi siyah lekeler kalbimde
kapkara renkler
bu sefer aşağıdan yukarı
algıda mana ne mümkün
ve bu saatten sonra sezgi de öngörü
bir tarafından bakıyorsunuz bu uçurumun
bir tarafında gözlerini kapamış yokluğunuz
dipte denizi arayan bir dere yatağıyım
ne anlamak mümkün beni
ne de öngörmek akıbetimi
deniz bulacak sanki benden mertini
uçurum benden gözüpek uçanını
ve sen benden umutlusunu
ta ki bir avuç kumla dipten
bir elim suyun üzerinde
diğeri yüreğimin
geri kalan bedenim...varlığımla...



Bold yazılar "f"'e,italikler "yako"'ya aittir.

Hiç yorum yok:

 
Site Meter